24 Kasım 2015 Salı

ÖĞRETMEN’E 

                 "hiçbir şey öğretilemez, 
                                  her şey öğrenilir..." 

Bana sessiz çığlık atmasını öğret, 
Gülerken ağlamasını, 

Geceleri durup dururken uyumanın çaresizliğini, 
Sabah uyuyup dururken uyanmanın gizini 

Öğretmenim bana 
İşime değil, iç’ime yarayacak şeyler öğret 

Örneğin bir şiirle sevişmeyi, 
Temmuz güneşinde üşümeyi öğret 

Kasr-ı Şirin anlaşmasını değil, 
İki ruhun kaynaşmasını öğret. 

Göllerimizdeki tatlı su kaynaklarını değil, 
Gözlerimizdeki tuzlu suyun değerini anlat. 

Servet-i Fünun’u bırak, 
İlk aşkın Füsun’unu anlat. 

Neden çoğu insanın 
İki bacak arasını 
İki omuz arasına tercih ettiğini izah et. 

Dinleri, peygamberleri kısa yoldan 
Kendime giden yolu ise uzun uzun tarif et. 

Ya da öğretmenim, boş ver 
Ben vazgeçtim 
Bassınlar teneffüs ziline 
Tüm bunları yazarken 
Kendi araladığım kapıdan geçtim bile... 

                                                          Erkan Aktaş

Uzun zamandır ihmal ettim sayfamı... :( Ama çok sevimli iki projeyle döndüm... İnternette görüp çok beğendiğim "sınıf kapısı dekorasyonu" çalışması... Uygulayabildim sonunda! Hep kafamdaydı ama zaman ayıramamıştım bir türlü. Ayın önemli gün ve haftasına göre tema belirleyerek ya da içimden gelen herhangi bir tasarımla iki haftada bir, ayda bir yenilemeye çalışacağım. İlk temamız sonbahar :) Öğrencilerin çok ilgisini çekti... Yeniledikçe "Acaba bir sonraki ne olacak?"  diye merakla bekleyeceklerini biliyorum. Arada onların tasarımlarına da yer vermeyi düşünüyorum. Sanırım o zaman daha da keyifli olacak... 

Bu da pencereler için çok sevimli bir çalışma...